14 Ağustos 2009 Cuma

Az önce elektrikler gitti ve bi an gözüm döndü, birkaç dakika ekrana baktım ses çıkarmadan.
Sonra da fişi çekerek sanki elektrikler gitmemiş de ben fişi çekmişim gibi davrandım. Meyden okudum yani kendi yöntemlerimle.
Bundan sonra böyle çünkü. ;)

Edit: "Meyden" yalnız "meydan" falan değil kesinlikle. hı hı.

4 Ağustos 2009 Salı

Küçükken barkod fobim vardı benim. Elime bi şey geçtiğinde barkod kısmına özellikle bakmamaya çalışsam da bi şekilde gözüm takılırdı ve baktıkça içine çekilir, midemde tarifedilemezbi his, bi yumru hisseder, kurtulamazdım bi süre etkisinden. O çizgiler falan normal değildi ama. Bi gözükapalılık, bi hırs var sanki adamda.
Sonraysa midemde acıtmayan, büyük bi boşluk duygusu oluşturan bi oyuk açılırdı sanki. Hafif tatlı bi duyguydu ya.
özledim onu bile.

Doğduğumdan beri yanımda olan biri var, üç yaşındayken el ele tutuşup ailemize koşarak “Evlencez biiiiiz!” diye haykırdığımız, şu an farklı şehirlerde okumamıza rağmen sürekli görüştüğümüz biri. Ailelerimiz dost olduğu için ayrılmadık şimdiye kadar, her hafta pikniğe gittiğimizi, beraber tatile çıktığımızı falan hatırlarım. Askeri bi yerde de akşam yemeği yerdik sürekli, onun tuvaletiyse öyle bi yerdeydi ki, yukardaki tenis kortuna doğru yürüdüğünde tuvaletin üstüne çıkabiliyodun. Bi ritüel haline gelmişti birimiz tuvalete gittiğinde yukarıda saklanıp kozalak atmak. Kapı açıksa kapıdan içeri kadar atardık falan. Sonra yazlık günleri var. Benden 12 yaş büyük iki kuzenimle terasta dans ettiğimiz, soyunma kabinlerinde saçlarını rahat bırakmadığım günler. Sabaha karşı 5’te biten Fatih Ürek konserini bile özlediğimi düşün.
Yukarıda bahsettiğim arkadaşımın lojmanın parkında kaydıraktan düşüp kafasını yardığı an; kanı görünce beynine doğru bi delik açıldığını ve beynini gördüğümü sanmıştım. Yemek yemek istemediğimde ağzımda bekletip en beklemediği anda babaannemin suratına püskürttüğüm günler var bir de. (çok masum değildim evet.)
Çok özlüyorum çocukluğumu. Keşke bütün anılar bi zaman diliminde sürekli devam ediyor, tekrar tekrar yaşanıyor olsa ve istediğim anda ziyaret edebilsem.

Kardeşim yine pamukla terliğinin altını siliyor şu anda, kessem iyi olur. Oha.

Şu an jetonla çalışan oyuncaklardan çıkan domuzum tam karşımdan sırıtıyor bana. Köpekbalığı çıkmasını ummuştum fakaat göbeğindeki düğmesine basınca gözleri sırasıyla kalp, dolar, soru işareti veya bildiğin göz olacak şekilde dönen bi domuza sahibim artık. Büyüyünce (çok küçüğüm sjfnaodsg) eve jetonla çalışan masaj koltuklarından alıcam bir de. Çok korkardım küçükken onlardan, korkum geçince de atarım heralde.

Taharet musluğumun beklenmedik bi şekilde firar etmesi hayatımı gereğinden fazla etkiledi. Kimbilir kaçıncı sifonla kendini bıraktı aşağı. Of.

Ve oolum yerine olm yazınca okunduğundan daha kısa bi sürede, bi çırpıda okunuyo gibi bi düşünce oluşuyo kafamda istemsiz olarak. Kısalınca bi anda antipati oluşuyo sanki.

Evet böyle de alakalı bi yazıydı.
hoşgeldim.